İnvazif Enfeksiyonlara Neden Olan GSBL Pozitif Enterobacteriaceae İzolatlarında Karbapenem Direnci*
Carbapenem Resistance in ESBL Positive Enterobacteriaceae Isolates Causing Invasive Infections
Özgen
Köseoğlu ESER1, Hatice ALTUN ULUDAĞ1,2, Alper ERGİN3, Barış BORAL1,
Burçin ŞENER1, Gülşen HASÇELİK1
1 Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Ankara.
1 Hacettepe University Faculty of Medicine, Department of Medical Microbiology, Ankara, Turkey.
2 Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Ankara.
2 Turgut Ozal University Faculty of Medicine, Department of Medical Microbiology, Ankara, Turkey.
3 Hacettepe Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Tıbbi Laboratuvar Programı, Ankara.
3 Hacettepe University School of Health Services, Medical Laboratory Programme, Ankara, Turkey.
* Bu çalışma, 1. Ulusal Klinik Mikrobiyoloji Kongresi (KLİMUD) (12-16 Kasım 2011, Antalya)'nde sözlü bildiri olarak sunulmuştur.
ÖZET
Bu çalışmada 2005-2009 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Hastanesinde invazif enfeksiyonlardan izole edilen Enterobacteriaceae türlerinde karbapenem direnç varlığının fenotipik ve genotipik olarak gösterilmesi amaçlanmıştır. Çalışmaya, BD Phoenix (Sparks, ABD) sistemiyle geniş spektrumlu beta-laktamaz (GSBL) pozitif olarak tespit edilen 153'ü Escherichia coli, 47'si Klebsiella pneumoniae, 10'u Klebsiella oxytoca olmak üzere toplam 210 kan izolatı dahil edilmiştir. İzolatların imipenem, meropenem ve ertapeneme karşı duyarlılıkları, CLSI (Clinical Laboratory Standards Institute) önerilerine uygun şekilde mikrodilüsyon yöntemiyle, doripenem duyarlılığı ise E-test (bioMerieux, Hazelwood, ABD) yöntemiyle araştırılmıştır. Çalışmada karbapeneme dirençli olarak tespit edilen izolatlarda fenotipik doğrulama testleri uygulanmış ve polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) yöntemiyle blaAmpC'blaCTX-M, blaKPC, blaNDM, blaOXA, blaIMP ve blaVIM antibiyotik direnç genlerinin varlığı araştırılmıştır. Çalışmamızda, GSBL üreten 210 Enterobacteriaceae kan izolatının 23 (%11)'ünde karbapenem direnci saptanmış; imipenem, meropenem ve ertapenem direnci sırasıyla %5.7 (n= 12), %1.9 (n= 4) ve %2.4 (n= 5) olarak belirlenmiştir. İzolatlara karşı en etkin karbapenem grubu antibiyotiğin doripenem (direnç %1) olduğu gözlenmiştir. Yirmi üç izolatın yedisi sefotaksim/klavulanik asit (CTX/CLA) ve seftazidim/klavulanik asit (CAZ/CLA) kombine disk difüzyon yöntemiyle GSBL negatif bulunurken, CTX/CLA diskine boronik asit (BA) ilavesiyle yapılan modifiye kombine disk difüzyon yönteminde altı izolatın GSBL pozitif olduğu tespit edilmiştir. Modifiye Hodge testi (MHT) ve/veya ertapenem-BA kombine disk difüzyon testleriyle pozitif olarak saptanan üç izolatın birinde blaOXA-48, diğerinde blaAmpC geni saptanmıştır. Fenotipik olarak pAmpC varlığı tespit edilen üç K.pneumoniae izolatının birinde blaAmpC geni gösterilmiştir. Bütün antibiyotikler için MİK değeri 256 µg/ml olan ve meropenem-BA, MHT, imipenem-EDTA, seftazidim-CAZ/CLA, sefoksitin-BA pozitif olan bir K.pneumoniae izolatında blaOXA-48 gen varlığı saptanmıştır. Beş izolatta blaOXA-1 ve bir izolatta blaOXA-10 gen varlığı gösterilmiştir. İki izolat blaCTX-M pozitif olarak bulunmuş; izolatların hiçbirinde blaIMP, blaVIM ve blaNDM-1 genleri tespit edilmemiştir. Sonuç olarak, dört yıllık sürede izole edilen invazif Enterobacteriaceae türlerinin karbapenemlere olan direnç değerleri düşük düzeyde bulunmuştur. İzolatlardaki direnç, genellikle blaOXA tipi karbapenemazlara bağlıdır ve bu izolatlarda blaKPC ve blaNDM varlığı saptanmamıştır.
Anahtar sözcükler: Enterobacteriaceae; GSBL; karbapenem direnci; karbapenemaz.
ABSTRACT
The aim of this study was to investigate the presence of carbapenem resistance in Enterobacteriaeceae isolates recovered from invasive infections, in Hacettepe University Hospital, Ankara, Turkey, between 2005-2009, by phenotypic and genotypic methods. A total of 210 non-duplicated Escherichia coli (n= 153), Klebsiella pneumoniae (n= 47) and Klebsiella oxytoca (n= 10) isolates which were all determined to be extended-spectrum beta-lactamase (ESBL) positive with the BD Phoenix automated identification and antibiotic susceptibility system (Sparks, USA), were included in the study. The isolates were recovered from patients with bloodstream infections. Susceptibility of the isolates to imipenem, meropenem and ertapenem was detected with microdilution method according to the standards of Clinical and Laboratory Standards Institute (CLSI) minimal inhibitory concentration (MIC) breakpoints. Doripenem susceptibility was detected by the E-test (bioMerieux, Hazelwood, USA). All isolates which were found to be non-susceptible to any of the carbapenem antibiotics tested, were characterized by the phenotypic confirmatory tests and the presence of the resistance genes; blaAmpC, blaCTX-M, blaKPC, blaNDM, blaOXA, blaIMP ve blaVIM were screened by polymerase chain reaction (PCR). Among the 210 ESBL-producing Enterobacteriaceae blood isolates, 23 (11%) were identified as non-susceptible to any of the carbapenems tested. Resistance rates for imipenem, meropenem and ertapenem were 5.7% (n= 12), 1.9% (n= 4) and 2.4% (n= 5), respectively. Doripenem was more active than the other carbapenems, with a resistance rate of 1.0%. Seven of 23 isolates were ESBL negative with cefotaxime/clavulanic acid (CTX/CLA) and ceftazidime/clavulanic acid (CAZ/CLA) combined disk diffusion test, however, six of them were ESBL positive with the addition of boronic acid (BA) to CTX/CLA. Among the three isolates positive for Modifiye Hodge test (MHT) and/or ertapenem-BA tests, blaOXA-48 was detected in one and blaAmpC in the other. Phenotypic pAmpC activity was present in three K.pneumoniae isolates of which one was positive for blaAmpC gene. One K.pneumoniae isolate resistant to all carbapenems with MICs > 256 µg/ml and positive for phenotypic meropenem-BA, MHT, imipenem-EDTA, ceftazidime-CAZ/CLA, cefoxitin-BA production, was found to inhabit blaOXA-48 gene. Five isolates were positive for blaOXA-1 and one for blaOXA-10. Two isolates were positive for blaCTX-M, however blaIMP, blaVIM and blaNDM-1 genes were not detected among the isolates. In conclusion, carbapenem non-susceptibility which was low among the Enterobacteriaceae strains isolated in our center, was mostly attributed to the presence of blaOXA type carbapenemases and no accumulation of blaKPC and blaNDM were detected.
Key words: Enterobacteriaceae; ESBL; carbapenem resistance; carbapenemase.
Geliş Tarihi (Received): 09.10.2013 • Kabul Ediliş Tarihi (Accepted): 23.12.2013
GİRİŞ
Enterobacteriaceae ailesinde yer alan Escherichia coli ve Klebsiella pneumoniae, toplum ve hastane kaynaklı enfeksiyonlara neden olan bakterilerdir. Bu bakterilerde dirençten sorumlu en önemli mekanizma genişlemiş spektrumlu beta-laktamaz (GSBL) yapımıdır. Karbapenemler, GSBL üreten, özellikle çok ilaca dirençli Enterobacteriaceae türlerinde, son seçenek olarak kullanılan önemli bir antibiyotik grubudur. Karbapenemaz üreten izolatlar, ciddi enfeksiyonlara neden olarak hastanede yatış süresini uzatmakta ve mortalite oranlarını artırmaktadır. Dolaısıyla karbapenemlere karşı gelişen direncin izlenmesi önem taşımaktadır1.
Karbapenem direnci çeşitli mekanizmalarla oluşmaktadır. Karbapenemleri hidroliz eden üç farklı sınıf beta-laktamaz bulunmaktadır. Bunlar Ambler sınıf A, sınıf B (metallo-beta-laktamazlar) ve sınıf D (oksasilinazlar) beta-laktamazlardır. Karbapenem direnci, bakteride plazmid aracılı AmpC (pAmpC) beta-laktamazlarla birlikte, porin mutasyonlarına bağlı dış membran geçirgenliğinin azalması sonucunda da ortaya çıkmaktadır2.
Karbapenemaz üreten Enterobacteriaceae türlerinin tanısında, 2010 yılından önce "Clinical and Laboratory Standards Institute (CLSI)" antibiyotik sınır değerlerine göre imipenem, meropenem ve ertapenem için ≥ 2 µg/ml minimum inhibitör konsantrasyonu (MİK) değerlerinin belirlenmesi durumunda, fenotipik ve/veya genotipik ileri testlerin yapılması önerilmiştir3. Bu açıdan modifiye Hodge testi (MHT), CLSI tarafından karbapenemaz doğrulama testi olarak önerilen tek fenotipik test olmuştur. 2010 yılı öncesi CLSI rehberlerine göre, karbapenem direnci açısından şüpheli Enterobacteriaceae izolatlarında MHT'nin pozitif bulunması halinde, yapılan mikrodilüsyon testi sonucunda ertapenem MİK değeri 2-4 µg/ml, imipenem 2-8 µg/ml ve meropenem 2-8 µg/ml bulunursa izolatların tüm karbapenemlere dirençli olarak rapor edilmesi önerilmiştir. Ancak CLSI'nın 2010 yılında mikrodilüsyon duyarlılık sınır değerlerinde yaptığı değişiklik sonucunda, imipenem, meropenem, doripenem için duyarlılık sınır değerleri ≤ 1 µg/ml, ertapenem için ise ≤ 0.5 µg/ml şeklinde belirlenmiştir. CLSI, yeni düşük sınır değerlerinin uygulanması durumunda, MHT'nin sadece enfeksiyon kontrol ve epidemiyolojik amaçlı yapılmasını ve karbapenem duyarlılık test sonuçlarının değiştirilmeden bildirilmesini önermiştir4.
MHT'nin tek başına karbapenemaz tanımlama testi olarak kullanımı doğru bir yaklaşım değildir. Bu nedenle, karbapenemazları tanımlamada kullanılacak etkin fenotipik testlere gereksinim vardır. MHT dışında, karbapenemazların saptanmasında halen çift disk sinerji ve kombine disk difüzyon testleri kullanılmaktadır. MBL üreten izolatların belirlenmesinde EDTA'nın indirgenmesi temeline dayanan fenotipik testlerin yanı sıra, boronik asit (BA)'in kullanıldığı çift disk veya kombine disk difüzyon testleriyle KPC tipi beta-laktamazların tanımlanmasında kullanılan testler de bulunmaktadır5. Karbapenemazlara ait bla genlerinin genotipik olarak polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) ile gösterilmesi laboratuvar tanısında altın standarttır.
Karbapenemaz üreten Enterobacteriaceae izolatlarının hızlı saptanması veya yayılımının engellenmesi açısından, karbapenem MİK değerlerinin düşürülmesi anlam ifade etse de, bu yaklaşım yanlış pozitif sonuçların artmasına yol açmaktadır. Bu enfeksiyonların hastane ortamındaki gerçek oranlarının belirlenmesi, uygun antibiyotik kullanımı ve enfeksiyon kontrolü açısından önem taşımaktadır. Bu çalışmada 2005-2009 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Erişkin Hastanesinde invazif enfeksiyon tanısıyla takip edilen hastalardan izole edilen Enterobacteriaceae türlerinde karbapenem direnç varlığının fenotipik ve genotipik olarak gösterilmesi amaçlanmıştır.
GEREÇ ve YÖNTEM
Bakteriyel İzolatlar ve Antibiyotik Duyarlılık Testleri
Çalışmaya, 2005-2009 yılları arasında BD Phoenix (BD, Sparks, ABD) otomatize bakteri tanımlama ve antibiyotik duyarlılık sistemiyle GSBL pozitif olarak tespit edilen 210 izolat (153 E.coli, 47 K.pneumoniae ve 10 K.oxytoca) dahil edildi. İnvazif enfeksiyon tanısı alan hastaların kan kültürlerinden izole edilen tek bir suş çalışmaya alındı. İzolatlar konvansiyonel yöntemlerle doğrulandı. İzolatların imipenem, meropenem ve ertapenem antibiyotik duyarlılıkları, CLSI önerileri doğrultusunda mikrodilüsyon yöntemiyle, doripenem duyarlılığı ise E-test (bioMerieux, Hazelwood, ABD) yöntemiyle araştırıldı. Duyarlılık sonuçları CLSI, MİK sınır değerlerine göre belirlendi3. Tüm testlerde kontrol amacıyla E.coli ATCC 25922 standart suşu kullanıldı.
Karbapeneme dirençli izolat tespit edilen hastaların, yaş, cinsiyet, yoğun bakım ünitelerinde yatış durumu, altta yatan hastalıkları, verilen antibiyotik tedavisi ve son sağlık durumları hasta kayıt sisteminden elde edildi.
GSBL Tanısının Doğrulanması
CLSI tarafından önerilen sefotaksi-klavulanik asit (CTX-CLA) (Becton Dickinson, ABD) ve seftazidim-klavulanik asit (CAZ-CLA) (Becton Dickinson, ABD) kombine disk difüzyon doğrulama testinin yanı sıra, klavulanik asidin BA ile birlikte kullanıldığı modifiye kombine disk difüzyon yöntemi de kullanıldı4,5.
Karbapenemazların Saptanması
Karbapeneme dirençli olarak tespit edilen izolatlara fenotipik doğrulama testleri uygulandı. Bu amaçla MHT, CLSI kriterlerine göre çalışıldı3. KPC tipi karbapenemazların tespiti için ayrıca, meropenem(MER)/ meropenem-BA (Becton Dickinson, ABD) ve ertapenem (ETP)/ETP-BA (Becton Dickinson, ABD) kombinasyon disk yöntemleri kullanıldı4. Metallo-beta-laktamaz tanımlanması için, CLSI kriterlerine uygun olarak imipenem (IMP)/IMP-EDTA (Becton Dickinson, ABD) kombine disk difüzyon yöntemi kullanıldı4. AmpC beta-laktamaz üretiminin tespiti için, sefoksitin (FOX) (Becton Dickinson, ABD)-BA (400 µg) kombine disk difüzyon testi uygulandı6.
Genotipik Testler
Karbapeneme dirençli olarak tespit edilen izolatlarda, dirençten sorumlu olabilecek gen varlığını göstermek amacıyla PCR yöntemi kullanıldı. İzolatların DNA'ları kaynatma yöntemiyle elde edildi. İzolatlarda blaKPC gen varlığının araştırılması için F (5'-TGTCACTGTATCGCCGTCTTAG-3') ve R (5'-TTACTGCCCGTTGACGCCCAATCC-3') primer dizileri1; blaOXA gen bölgeleri için multipleks PCR yönteminde kullanılan blaOXA-1-F (5'-CAGATTCAACTTTCA AGATCG-3') ve R (5'-GTGTTTAGAATGGTGATCG-3'); blaOXA-2-F (5'-AAGAAACGCTACTCGCCTGC-3') ve R (5'-CCACTCAACCCATCC TACCC-3'), blaOXA-10-F (5'-GTCTTTCGAGTACGGCATTA-3') ve R (5'-ATTTTCTTAGCGGCAACTTAC-3') primerleri7; blaOXA-48 gen bölgesi için F (5'-GCGTGGTTAAGGATGAACAC-3') ve R (5'-CATCAAGTTCAACCCAACCG-3') primerleri1 kullanıldı. MBL genleri için, blaIMP-F (5'-CTACCGTTTTGCCTTACCAT-3') ve R (5'-AACCAGTTTTGCCTTACCAT-3'); blaVIM-F (5'-AGTGGTGAGTATCCGACAG-3') ve R (5'-ATGAAAGTGCCTGGAGAC-3'); blaNDM-1-F (5'-GGTTTGGCGATCTGGTTTTC-3') ve R (5'-CGGAATGGCTCATCACGATC-3'); blaCTX-M-F (5'-TCTTCCAGAATAAGGAATCCC-3') ve R (5'-CCGTTTCCGCTATTACAAAC-3') primerleri kullanıldı1. pAmpC beta-laktamazların varlığının tespit edilmesi için blaAmpC gen ailesinde yer alan altı gen (blaMOX, blaCIT, blaDHA, blaACC, blaFOX ve blaEBC) multipleks PCR yöntemi ile araştırıldı8.
BULGULAR
Çalışmamızda, GSBL üreten 210 Enterobacteriaceae izolatının 23 (%11)'ünde karbapenem direnci saptanmıştır (Tablo I).
İmipenem MİK değerleri, meropenem, ertapenem ve doripenem MİK değerlerinden daha yüksek olarak saptanmıştır (Şekil 1, Tablo II). Yirmi üç izolatın hepsi imipeneme dirençli iken, 10'u ertapeneme, 9'u meropeneme ve 2'si doripeneme dirençli bulunmuştur. Karbapeneme dirençli 23 izolatın antibiyotiklere göre kümülatif MİK dağılımı Şekil 1'de gösterilmiştir. Buna göre doripenem, diğer karbapenemlerden daha etkili olarak gözlenmiştir. Ertapenem ve meropenem benzer etkinliğe sahipken, imipenem en düşük etkinliğe sahip karbapenem olarak belirlenmiştir.
Yirmi üç izolatın 7'si CTX/CLA ve CAZ/CLA yöntemiyle GSBL negatif olarak bulunurken, CTX/CLA diskine BA eklenmesiyle bu izolatlardan 6'sının GSBL pozitif olduğu tespit edilmiştir. MHT ve/veya ETP-BA kombine disk difüzyon testleriyle pozitif olarak saptanan 3 izolatın birinde blaOXA-48, diğerinde blaAmpC geni saptanmıştır (Tablo II).
Fenotipik olarak AmpC varlığı tespit edilen 3 K.pneumoniae izolatının birinde blaAmpC geni gösterilmiştir. Bu izolatların ikisinde aynı zamanda fenotipik olarak karbapenemaz varlığı tespit edilmiştir. Bütün antibiyotikler için MİK değeri 256 µg/ml olan ve MER-BA, MHT, IMP-EDTA, CAZ-CAZ/CLA, FOX-BA pozitif olan bir K.pneumoniae izolatında blaOXA-48 gen varlığı bulunmuştur. Beş izolatta blaOXA-1 ve bir izolatta blaOXA-10 gen varlığı gösterilmiştir (Tablo II). İki izolatta ise blaCTX-M pozitif olarak bulunmuştur. İzolatların hiçbirinde blaIMP, blaVIM ve blaNDM-1 genleri tespit edilmemiştir.
Karbapeneme dirençli suşların izole edildiği 23 hastanın özellikleri Tablo III'te görülmektedir. Yoğun bakım ünitelerinde yatan hasta sayısı 7 olarak belirlenmiş, bütün hastalarda altta yatan hastalıkların olduğu saptanmıştır. Hastaların 12'sine enfeksiyon tedavileri sırasında imipenem veya meropenem verilmiştir.
TARTIŞMA
2000'li yıllardan itibaren karbapenemler dışında tüm sefalosporinlere dirençli kabul edilen GSBL üreten E.coli izolatlarının dünyada yaygınlaşması sonucu hayatı tehdit eden nozokomiyal enfeksiyonlarının tedavisinde son seçenek ilaç olarak karbapenemlerin korunması gerekliliği öne çıkmıştır. Gelecekte dünyada karbapenem üreten mikroorganizmalar ile iki büyük epidemi beklenmekte; bunlardan birinin toplum kaynaklı E.coli suşları, diğerinin ise hastane kaynaklı K.pneumoniae suşları ile gerçekleşmesi öngörülmektedir1. Bu nedenle, karbapenem üreten mikroorganizmaların erken tanımlanması hastane salgınlarının önlenmesi açısından zorunludur.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD)'nde 2007-2009 yılları arasında SENTRY çalışması kapsamında 42 merkezden toplanan hastane enfeksiyonu etkeni 2049 K.pneumoniae izolatında karbapenem direnci %6.1 olarak tespit edilmiştir9. COMPACT çalışması kapsamında Türkiye'den dahil edilen 10 merkezden 2008 yılı içinde toplanan 240 Enterobacteriaceae izolatında doripenem, imipenem ve meropenem direnç oranları %1.3 olarak saptanırken, doripenem ve meropenem 0.12 µg/ml MİK90 değeri ile imipenemden (MİK90= 0.5 µg/ml) dört kat daha aktif bulunmuştur10. Çalışmamızda Enterobacteriaceae türlerinde imipenem, meropenem ve ertapeneme düşük düzeyde direnç (sırasıyla; %5.7, %1.9 ve %2.4) saptanmıştır. Doripenem ise en etkili karbapenem olarak belirlenmiştir. Doripenemin, Enterobacteriaceae türlerinde daha duyarlı olduğu diğer bazı çalışmalarla da desteklenmiştir11,12. COMPACT çalışmasının Almanya'da yedi merkezden toplanan 167 Enterobacteriaceae izolatında MİK90 değerleri, doripenem, meropenem ve imipenem için sırasıyla 0.06, 0.06 ve 0.5 µg/ml olarak belirlenirken, Asya-Pasifik bölgesine ait beş ülkede COMPACT çalışmasına dahil olan 20 merkezden toplanan 500 Enterobacteriaceae izolatında MİK90 sonuçları sırasıyla 0.09, 0.09 ve 0.5 µg/ml olarak tespit edilmiştir11,12.
Enterobacteriaceae izolatlarında bulunan pAmpC türü beta-laktamazların GSBL'leri maskeleyerek saptanmalarını önledikleri çeşitli çalışmalarda gösterilmiştir13. Baykal ve arkadaşlarının14 yaptıkları bir çalışmada, 99 E.coli ve 114 K.pneumoniae izolatının 10'unda pAmpC pozitifliği GSBL ile birlikte tespit edilmiş ve bir izolatta GSBL fenotipinin maskelenmiş olduğu bulunmuştur. Çalışmamızda, otomatize yöntemle GSBL pozitif sonuç veren izolatlar içinde karbapenem direnci belirlenen 23 izolatın sadece 17'sinde CTX-CLA ve CAZ-CLA kombine disk difüzyon doğrulama testleriyle GSBL pozitif bulunmuş, ancak BA ilavesiyle geriye kalan altı izolatta da GSBL üretimi doğrulanmıştır. pAmpC varlığı FOX-BA kombine disk difüzyon yöntemiyle araştırılmış ve üç izolatta fenotipik olarak pAmpC varlığı gözlenirken, bunların birinde blaAmpC geni tespit edilmiştir. Karbapenem direncinin rutin mikrobiyoloji laboratuvarında belirlenmesi önemlidir. 2010 yılında değişen CLSI sınır değerleri, düşük karbapenem MİK değerlerine sahip karbapenemaz üreten izolatların gözden kaçmasına neden olabildiği gibi, bu izolatların karbapenemaz pozitif olarak değerlendirilip karbapenem tedavisinden gereksiz yere kaçınılmasına da yol açabilmektedir. Karbapenemazları belirlemede kullanılan MHT'nin yüksek duyarlılığına rağmen, bu test özellikle GSBL veya azalmış porinler ile birlikte pAmpC varlığı halinde yanlış pozitif sonuçlar verebilmektedir. Bu nedenle, karbapenemaz üreten Enterobacteriaceae izolatlarının saptanmasında doğrulama testlerinin uygulanmasının önemi büyüktür15. Düşük özgüllüğe sahip olması nedeniyle MHT'ni yorumlarken olası yanlış pozitif sonuçları göz önünde bulundurmak gerekmektedir16. Çalışmamızda karbapenemaz geni pozitif yedi izolattan sadece birinde MHT pozitif sonuç vermiştir. MHT'nin yanlış pozitif ve/veya negatif sonuç vermesi, izolatlardaki diğer blaGSBL veya blaAmpC gen varlıklarına bağlanmaktadır. Bu açıdan değerlendirme yapıldığında, blaAmpC gen pozitifliği bir izolatta, fenotipik pAmpC varlığı üç izolatta tespit edilmiştir. İzolatların hepsinin GSBL pozitif oldukları göz önüne alındığında, karbapenemaz varlığı gösterilemeyen izolatlarda, başka antibiyotik direnç mekanizmalarının olduğu düşünülmelidir. Buna benzer nedenlerle, laboratuvarlarda karbapenemazların tanısında tercih edilen fenotipik testlerin, doğru tanıya götürecek yeni modifikasyonlarının takip edilerek kullanılması önem taşımaktadır.
Enterobacteriaceae türlerinde görülen karbapenem direncinden en sık sorumlu mekanizma, karbapenemaz enzimlerinin üretimi olmakla birlikte, eş zamanlı gelişen porin kaybı veya atım pompası aktivitesindeki artış da direncin ortaya çıkışını kolaylaştırmaktadır17. Yapılan çalışmalarda, özellikle blaKPC pozitif olan K.pneumoniae izolatlarında karbapenem direnci, porin mutasyonlarına bağlı olarak gelişebilmektedir. Kültür pasajları ve izolatların stoklanması sırasında gelişen gen kayıpları, dirençli izolatların stoklanma sonrasında duyarlı hale geçebildiğini göstermiştir17. Direnç belirlenen izolatlar içerisinde yedi izolatta karbapenemaz gen varlığı gösterilse de, izolatlardaki karbapenem direnci çok farklı nedenlere bağlı olabilmektedir. Bu direncin GSBL veya AmpC tipi enzimlerle birlikte bakteride bulunan porin kaybı veya artmış atım pompa aktivitesi nedeniyle de gelişebileceği düşünülmelidir15,18,19. Ayrıca, yüksek MİK değerlerinin sebebi, bu çalışmada araştırılmayan diğer direnç genlerinin varlığıyla da açıklanabilir.
K.pneumoniae'da blaOXA-48 varlığı ilk defa 2001 yılında Türkiye'deki bir izolatta bildirilmiştir20. OXA-48 üreten K.pneumoniae izolatları Türkiye'yi takiben Orta Doğu, Kuzey Afrika, Avrupa ve Amerika'dan da bildirilmiştir21. Son birkaç yıl içinde Avrupa'da karbapenemaz üreten izolatlara bağlı enfeksiyonlardaki artış, özellikle OXA-48'in toplum kaynaklı yayılımına bağlanmaktadır22. Çalışmamızda, K.pneumoniae izolatlarından birinde blaOXA-48 gen varlığı saptanmış olup, bu izolat bütün karbapenemler için çok yüksek düzey direnci gösteren MİK değerine (256 mg/L) sahiptir. Kullanılan birçok fenotipik test bu izolat açısından pozitif sonuç vermiştir (Tablo II). İzolat yoğun bakım ünitesinde yatan akut miyelositer lösemili bir hastadan elde edilmiş ve hasta tedavisi sırasında imipenem de dahil olmak üzere birçok beta-laktam kullanmasına rağmen hayatını kaybetmiştir.
Yapılan çalışmalar, E.coli ve K.pneumoniae'ya bağlı septisemi olgularında karbapenemaz varlığının, hastanın morbidite ve mortalitesini artıran sonuçlara neden olduğunu ve bu tip izolatlarda GSBL ve karbapenemazların birlikte bulunmasının, hasta ölüm oranlarını daha da yükselttiğini göstermektedir23. Karbapenem direnci belirlenen izolatların elde edildiği hastalar hakkındaki bilgilerimiz kısıtlı olmakla birlikte, izolatların hepsinin kan örneği olması, hasta yaş ortalamasının yüksek olması, hastaların tümünde altta yatan hastalıkların bulunması ve yarıdan fazlasının tedavileri sırasında imipenem ve/veya meropenem alma öyküsünün bulunması, karbapenemaz varlığı açısından izolatların değerlendirilmesi gereğini ortaya koymuştur. Karbapenemaz gen varlığı gösterilen yedi izolat, aynı zamanda GSBL pozitif olarak belirlenirken, hastalarda ölüm oranı %39 (9/23) olarak izlenmiştir. Dolayısıyla karbapenemazların tanı ve takibinin, tedavi ve prognoz açısından önemi bu çalışmayla da desteklenmiştir.
Sonuç olarak, 2005-2009 yılları arasında hastanemizde invazif enfeksiyonlardan izole edilen Enterobacteriaceae türlerinde karbapenem direnç değerlerinin düşük olduğu ve direncin sıklıkla blaOXA tipi karbapenemazlara bağlı olduğu görülmüştür. İzolatlarda blaKPC ve blaNDM varlığı saptanmamıştır. Karbapenem direncinin yorumlanmasında uygulanmaya başlanan yeni CLSI MİK sınır değerleri, rutin mikrobiyoloji laboratuvarlarında, karbapenemaz üretimine bakmaksızın, karbapenem direnci bildirilmesine neden olmaktadır. Ancak, birçok Enterobacteriaceae izolatında karbapenemaz aktivitesi gösteren enzimler olmadığı halde, karbapenem MİK değerleri yüksek bulunabilmektedir. Bu durum, birçok antibiyotik grubunun tedavide kullanılabilirliğini kısıtlamaktadır24. Bu nedenle, hastane ortamında enfeksiyon kontrol politikalarının doğru uygulanabilmesi için, karbapenemazları saptayan güvenilir ve basit testlere gereksinim vardır. Bu araştırma, hastanemizde henüz tehdit edici boyuta varmamış olan düşük karbapenem direncini saptaması ve bu dirence sahip izolatlarda direnç mekanizmalarını analiz etmesi nedeniyle, daha sonra yapılacak çok merkezli araştırmalara ışık tutacaktır.
TEŞEKKÜR
Pozitif kontrol suşları için Prof. Dr. Murat Akova (Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi), Prof. Dr. Rıza Durmaz (Türkiye Halk Sağlığı Kurumu) ve Dr. Thierry Nass (Paris-Sud Üniversitesi Tıp Fakültesi)'a teşekkür ederiz.
KAYNAKLAR
İletişim (Correspondence):
Prof. Dr. Özgen Köseoğlu Eser,
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi,
Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı,
06100 Ankara, Türkiye.
Tel (Phone): +90 312 305 1560,
E-posta (E-mail): ozgen.eser@hacettepe.edu.tr