İmmün Yetmezliği Olan Hastaların Solunum Yolu
Örneklerinde PCR, IFA ve
Giemsa Boyama Yöntemleriyle Pneumocyctis jirovecii'nin Araştırılması
Investigation
of Pneumocystis jirovecii in Respiratory Samples of Immunocompromised
Patients with
PCR, IFA and Giemsa Staining Methods
İlknur TOSUN, Kurtuluş BURUK, Ruşen DEDE, Neşe KAKLIKKAYA
Karadeniz Teknik Üniversitesi Farabi Hastanesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Trabzon.
Karadeniz Technical University Farabi Hospital, Department of Medical Microbiology, Trabzon, Turkey.
ABSTRACT
Pneumocystis jirovecii is an important opportunistic agent leading to pneumonia in immunocompromised patients. In this study, the presence of P.jirovecii were investigated by using Giemsa stain, indirect fluorescent antibody (IFA) test and two different nested polymerase chain reaction (nPCR) assays in respiratory samples obtained from 50 immunocompromised patients presenting with respiratory symptoms. The target genes used for nested PCR were mitochondrial large subunit ribosomal RNA (MtLSUrRNA) and internal transcribed spacer (ITS) region. P.jirovecii was detected in 7 (14%) and 11 (22%) respiratory samples by IFA and PCR, respectively, although all samples were negative with Giemsa stain. As a result, IFA and PCR were found to be rapid and reliable tests for the diagnosis of P.jirovecii infections and they should better be used together for accurate diagnosis.
Key words: Pneumocyctis jirovecii; PCR; immunofluorescence; immunocompromised patient; diagnosis.
Geliş Tarihi (Received): 20.08.2012 • Kabul Ediliş Tarihi (Accepted): 25.09.2012
Sayın Editör,
Pneumocyctis jirovecii, özellikle immün sistemi baskılanmış kişilerde ciddi pnömoni etkeni olan atipik fungal bir fırsatçı patojendir. Pneumocyctis pnömonisi (PCP) gelişimi açısından risk altında olan kişiler arasında, HIV pozitif bireyler, malignensili hastalar, immünosüpresif tedavi alan kişiler, transplant alıcıları ve bağışıklık sistemi yetersiz kişiler sayılabilir1. Etkin tedavi ve profilaksiye rağmen AIDS dışında immün yetmezliği olan kişilerde bile mortalitenin %15-40 arasında olduğu bildirilmektedir2. P.jirovecii kültürde üretilemediği için PCP tanısı solunum yolu örneklerinde çeşitli sitolojik (Giemsa, toluidin mavisi vb.) ve immünofloresan boyama yöntemleri ile hazırlanmış preparatlarda P.jirovecii kist ve trofozoitlerinin mikroskopik olarak gösterilmesi ile konulmaktadır. Son yıllarda ise klinik örneklerde moleküler yöntemlerle mikroorganizmanın daha duyarlı olarak saptandığı gösterilmiştir3.
Etik Kurul onayı ile (Protokol no: 2011/ 69) gerçekleştirilen bu çalışmaya, Mayıs 2011-Ağustos 2012 tarihleri arasında Anabilim Dalımız Hasta Hizmetleri laboratuvarına gelen, immün sistemi baskılanmış 50 hastanın solunum yolu örneği alınmıştır. Mukuslu örnekler 1M dithiothreitol (DTT) ile 1/1 oranında muamele edildikten sonra, diğerleri ise herhangi bir ön işlem yapılmadan santrifüj edilmiş ve oluşan çökelti 1 ml fosfatlı tampon (PBS) ile çözülmüştür. Örneklerden mikroskopik inceleme için ikişer preparat hazırlanmış; bunların biri Giemsa boyası ile, diğeri indirekt floresan antikor (IFA) yöntemi (Pneumo cell-Cellabs, Avustralya) ile boyanarak incelenmiştir. Polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) yöntemi için klinik örneklerden DNA izolasyonu ticari kit ile (Qiagen DNeasy Tissue Minikit, Almanya) yapılmış; DNA örnekleri mtLSUrRNA (mitochondrial large subunit ribosomal RNA) ve ITS (internal transcribed spacer) bölgelerine özgül primerlerle, Perkin-Elmer GeneAmp PCR System 9700 cihazında, literatür verileri ışığında "nested PCR (nPCR)" yöntemi ile çoğaltılmıştır4. Örneklerin mikroskopik incelemesinde IFA yöntemiyle 7 (%14) hastada P.jirovecii pozitif bulunmuş; Giemsa ile boyanan örneklerin hepsi negatif sonuç vermiştir. İki farklı primer dizisi ile gerçekleştirilen nPCR yöntemiyle 11 (%22) örnekte pozitif sonuç elde edilmiş; bu 11 örneğin 2 (%18.2)'sinde sadece mtLSUrRNA'ya özgül dizilerle çoğalma gözlenmiştir. PCR ile pozitif bulunan dört hasta örneğinin IFA boyamasında P.jirovecii tespit edilememiştir.
P.jirovecii genellikle AIDS'li hastaların %80'inde saptanmakta ve olguların %60'ında başlangıç bulgusu olarak görülmektedir5. Bizim çalışmamızda, HIV pozitif olan üç hastada hem IFA hem de PCR ile P.jirovecii pozitif olarak saptanmış; Giemsa boyama ile hiçbir hastada pozitiflik bulunamamıştır. Klasik boyama yöntemlerinin maliyetinin ucuz, çalışma süresinin daha kısa olması gibi avantajları olmasına rağmen, duyarlılıklarının düşük, değerlendirmenin subjektif olması ve tecrübeli teknisyen gerektirmesi gibi dezavantajları vardır. Tuncer ve arkadaşları6 yaptıkları çalışmada, immün sistemi baskılanmış hastalara ait balgam örneklerinde Giemsa boyamanın duyarlılığının düşük olduğunu, tek başına PCR pozitifliğinin ise özellikle HIV pozitif bireylerde dikkatli yorumlanması gerektiğini vurgulamışlardır. Gupta ve arkadaşları7 ise, immün yetmezliği olan HIV negatif olgularda tek başına PCR pozitifliğinin enfeksiyonun tanısında yeterli olabileceğini öne sürmüşlerdir. Diğer bir çalışmada da, moleküler yöntemlerin mikroskopik yöntemlere göre duyarlılığının daha yüksek olduğu, ancak klinik bulgularla beraber yorumlanması gerektiği önerilmiştir8. Çalışmamızda IFA ve PCR yöntemiyle elde edilen sonuçların uyumlu olduğu gözlenmiştir. Sonuç olarak immün sistemi baskılanmış hastalarda PCP'nin erken tanı ve tedavisinin sağlanmasında Giemsa boyama yönteminin yetersiz olduğu, IFA ve/veya PCR'nin rutin olarak uygulanması gerektiği düşünülmektedir.
KAYNAKLAR
İletişim (Correspondence):
Doç. Dr. İlknur Tosun,
Karadeniz Teknik Üniversitesi Farabi Hastanesi,
Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı,
Trabzon, Türkiye.
Tel (Phone): +90 462 377 5000/7770,
E-posta (E-mail): itosun@ktu.edu.tr