Bruselloz Şüpheli Olgularda Brucella canis Seroprevalansının Araştırılması
Investigation of Brucella canis Seroprevalence in Brucellosis Suspected Cases
Şerife YÜKSEKKAYA1, Zeki ARAS2, Uçkun Sait UÇAN3
1 Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Laboratuvarı, Konya.
1 Konya Educational and Research Hospital, Medical Microbiology Laboratory, Konya, Turkey.
2 Konya İl Sağlık Müdürlüğü, Konya.
2 Konya Provincial Directorate of Health, Konya, Turkey.
3 Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Konya.
3 Selçuk University Veterinary Faculty, Department of Microbiology, Konya, Turkey.
ÖZET
Köpek brusellozunun etkeni olan Brucella canis insanlara bulaştığında diğer türlere göre daha hafif veya asemptomatik enfeksiyonlara neden olmaktadır. Etken insanlara ya hasta köpeklerden doğrudan temas ile ya da laboratuvarlarda çalışma esnasında bulaşmaktadır. B.canis enfeksiyonları hastanelerde rutin olarak araştırılmamaktadır. Ülkemizde insan popülasyonunda B.canis enfeksiyonlarının mevcut durumunu ortaya koyacak araştırmalar sınırlıdır. Bu çalışmada, bruselloz ön tanısı alan hastalarda B.canis seroprevalansının araştırılması amaçlanmıştır. Çalışmaya, Mart-Ağustos 2011 tarihleri arasında Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesinin çeşitli poliklinik ve kliniklerinden brusellozis şüphesi ile tıbbi mikrobiyoloji laboratuvarına gönderilen, "smooth" Brucella antijeninin kullanıldığı Rose Bengal Plate Test (Seromed, Türkiye) sonucu negatif olan 652'si kadın 1000 hastaya (yaş aralığı 15-65 yaş) ait serum örneği dahil edilmiştir. Hastalar, ateş, gece terlemesi, baş ağrısı, halsizlik, iştahsızlık, kas ve eklem ağrısı gibi bruselloz klinik belirtileriyle hastaneye başvuran olgulardır. B.canis'e karşı özgül antikorların saptanması amacıyla, B.canis NCTC 10854 suşundan R (rough) tipi antijen hazırlanmış ve hızlı lam aglütinasyon testi (LAT) ile modifiye plak aglütinasyon testi (MAT) uygulanmıştır. Hasta serumu örneklerinin %0.34 (34/1000)'ü LAT antijeni ile iki dakika içerisinde aglütinasyon vermiş ve B.canis yönünden pozitif olarak kabul edilmiştir. Antikor titresinin belirlenmesi amacıyla yapılan MAT ile örneklerin 22 (%0.22)'sinden pozitif sonuç alınmış; hasta serumlarının biri 1/48, beşi 1/96, altısı 1/192, altısı 1/384 ve dördü 1/768 titrede pozitif bulunmuştur. B.canis antikorları pozitif olan 22 hastanın 17'si kadın, beşi erkek olup, cinsiyetler arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu belirlenmiştir (p< 0.05). Sonuç olarak, ülkemiz hastanelerinde, bruselloz için yapılan serolojik taramalarda S tipi brusella antijenlerinin yanı sıra R tipi antijenlerin de kullanılmasının, gerek tanı gerekse seroepidemiyolojik verilere katkıda bulunabileceği düşünülmüştür.
Anahtar sözcükler: Bruselloz; Brucella canis; tanı; seroprevalans; insan enfeksiyonu.
ABSTRACT
Brucella canis which is the main etiologic agent of brucellosis in dogs, can be transmitted to man. It causes mild or asymptomatic infection in human compared with other Brucella species. B.canis can be transmitted to man either by laboratory accidents or contact with infected dogs. Since B.canis infections in humans are not routinely investigated in hospitals in Turkey, the data are limited to reveal the current status of B.canis infections in people in our country. The purpose of this study was to determine the seroprevalence of B.canis infection in brucellosis-suspected cases. The study was conducted at Konya Education and Research Hospital, (located at Central Anatolia of Turkey) during March-August 2010 period. Serum samples were obtained from 1000 patients (age range: 15-65 years; 652 of them were women) presented with brucellosis-like symptoms, including fever, headache, night sweats, appetite loss, weakness, arthralgia and myalgia. Rose Bengal Plate Tests (Seromed, Turkey) for smooth Brucella species were negative in all serum samples. Rough type B.canis antigen was prepared with B.canis NCTC 10854 strain for serodiagnosis. Antibody responses to B.canis in the serum samples were investigated by rapid slide agglutination test (SAT) and modified plate agglutination test (MPAT). Of the 1000 sera tested, 34 (0.34%) were found to be positive with SAT while the remaining were found negative. MPAT was used for the detection of antibody titer and 22 (0.22%) out of 1000 sera were found positive with MPAT (one had 1/48, five had 1/96, six had 1/192, six had 1/384, four had 1/768 titers). Among 22 positive patients, 17 were female and five were male, and the difference between the genders was found statistically significant (p< 0.05). It was concluded the use of both S and R antigens in the serological tests applied for the diagnosis of brucellosis in our country will supplement both diagnosis and seroepidemiological data related to brucellosis.
Key words: Brucellosis; Brucella canis; diagnosis; seroprevalence; human infection.
Geliş Tarihi (Received): 08.05.2012 • Kabul Ediliş Tarihi (Accepted): 30.10.2012
GİRİŞ
İnsanlarda bruselloza neden olan Brucella türleri B.melitensis, B.abortus, B.suis ve B.canis'tir. Köpek brusellozunun etkeni olan B.canis insanlara bulaştığında diğer türlere göre daha hafif veya asemptomatik enfeksiyonlara neden olmaktadır1. Etken insanlara ya hasta köpeklerden doğrudan temasla ya da laboratuvarlarda çalışma esnasında bulaşmaktadır2. Hastalığın tanısında; etkenin izolasyonu, serolojik testler ve moleküler yöntemler kullanılmaktadır2,3. Serolojik tanıda; hızlı lam aglütinasyon testi (LAT), modifiye plak aglütinasyon testi (MAT), tüp aglütinasyon testi, 2-merkaptoetanol tüp aglütinasyon testi, agar jel immünodifüzyon testi ve ELISA testleri kullanılmaktadır3.
Ülkemizde risk altındaki insanlarda yapılan bir çalışmada, B.canis enfeksiyonunun seroprevalansı %9.2 olarak bulunmuştur4. Bruselloz şüphesiyle hastanelere başvuran kişilerde ise hastalığın seroprevalansı %3.7'dir5. Dünyanın başka bölgelerinde yapılan çalışmalarda da, hayvanlarla teması olan kişiler veya laboratuvar çalışanlarından B.canis izolasyonu yapıldığı bildirilmiştir3,6. Ülkemizde insan popülasyonunda B.canis enfeksiyonlarının mevcut durumunu ortaya koyacak yeterli sayıda çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmada, Konya ilinde hastaneye başvuran bruselloz şüpheli hastalarda B.canis seroprevalansının araştırılması amaçlanmıştır.
GEREÇ ve YÖNTEM
Hastalar ve Örnekler
Hastanemiz Etik Kurul onayı ile gerçekleştirilen bu çalışma, Mart-Ağustos 2011 tarihleri arasında yapıldı. Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesinin çeşitli poliklinik ve kliniklerinden bruselloz şüphesiyle tıbbi mikrobiyoloji laboratuvarına gönderilen, Rose Bengal Plate Test (Smooth Brucella antijeni, Seromed, Türkiye) sonucu negatif olan 1000 hasta çalışmaya alındı. Hastalar, ateş, gece terlemesi, baş ağrısı, halsizlik, iştahsızlık, kas ve eklem ağrısı gibi bruselloz klinik belirtilerine sahipti. Toplanan kan örneklerinden ayrılan serumlar, serolojik testler yapılıncaya kadar -20°C'de saklandı.
Pozitif ve Negatif Kontrol Serumları
Pozitif kontrol serumu olarak Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Mikrobiyoloji Laboratuvarında bulunan iki adet B.canis pozitif köpeğe ait serum örnekleri; negatif kontrol olarak ise köpek teması olmayan beş sağlıklı insanın kan serum örnekleri kullanıldı.
Hızlı Lam Aglütinasyon Testi (LAT)
Test antijeni, Lisle ve Carmichael7 tarafından tanımlanan yönteme göre hazırlandı. Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü'nden sağlanan B.canis NCTC 10854 suşunun ilk kültürü yapıldıktan sonra Roux şişelerinde hazırlanan besiyerinde (pepton 10 g, NaCl 5 g, agar 20 g, distile su 1000 ml) pasajları yapılıp 37°C'de 24 saat inkübasyona bırakıldı. Üreyen koloniler 20 ml fosfat tampon solüsyonu (PBS) ile toplanıp 10.000 g'de 20 dakika santrifüj edildi ve aynı işlem iki kez tekrar edildi. Daha sonra pelet 125 g/L oranına uygun şekilde süspanse edildi ve birkaç katlı steril gazlı bezden süzüldükten sonra 56°C'de bir saat tutularak inaktive edildi. Elde edilen antijen süspansiyonunun 20 ml'sine 0.12 ml boya solüsyonu (2 g brillant yeşili ve 1 g kristal viyole 300 ml distile suda çözdürüldü) eklendi. Antijen, son hacmi %6 olacak şekilde sulandırılıp cam yünüyle filtre edildi. Son konsantrasyonu %0.01 olacak şekilde tiyomersal eklendi ve koyu renkli şişede +4°C'de saklandı.
LAT için en ideal antijen-antikor miktarını belirlemek amacıyla, lam üzerine 30, 20 ve 10 µl pozitif ve negatif serumlar ile aynı miktarlarda antijen damlatılarak kombinasyonlar yapıldı. En iyi reaksiyonun, 30 µl antijen ile 30 µl serumun iki dakika boyunca karıştırılmasıyla gerçekleştiği saptandı ve testlerde bu miktarlar kullanıldı7.
Modifiye Plak Aglütinasyon Testi (MAT)
MAT antijeninin hazırlanmasında Alton ve arkadaşlarının3 tarif ettiği yöntem kullanıldı. B.canis NCTC 10854 suşunun ilk kültürü yapıldıktan sonra Roux şişelerinde yukarıdaki gibi hazırlanan besiyerinde pasajları yapılıp 37°C'de 24 saat inkübasyona bırakıldı. İnkübasyonun sonunda üreyen koloniler 50 ml %0.06 formalinli PBS ile toplanıp steril gazlı bezden süzüldü ve 7°C'de bir saat tutularak inaktive edildi. Antijen 10.000 devirde 30 dakika santrifüj edildi ve pelet %0.5 formalinli PBS ile süspanse edildi. Elde edilen stok antijen, yoğunluğu %4.5 (v/v) hücre olacak şekilde standardize edildi ve kullanılıncaya kadar +4°C'de saklandı.
MAT için U tabanlı mikropleytin tüm çukurlarına 25 µl PBS dağıtıldı. Pleytin ilk kuyucuğuna 25 µl hasta serumu eklendi ve sonraki çukurlara 25'er µl aktarılarak çift katlı sulandırımlar elde edildi. Çukurların tümüne 50 µl B.canis antijeni (4.4 ml B.canis stok antijeni 100 ml PBS ile sulandırıldı) ilave edildi ve böylece son sulandırımlar 1/6, 1/12, 1/24…1/768 olarak hazırlanmış oldu. Pleytler 37°C'de 48 saat inkübasyona bırakıldı. Son iki sıra pozitif ve negatif kontrol olarak ayrıldı. Değerlendirmede ≥ 1/48 titreler pozitif, ≤ 1/24 titreler ise negatif olarak kabul edildi8. MAT standardizasyonu, aynı antijenin kullanıldığı standart tüp aglütinasyon testi ile karşılaştırılarak daha önceden tanımlandığı şekilde yapıldı8.
İstatistiksel Analiz
Elde edilen bulgular Minitap-SPSS paket programı ile analiz edildi ve ki-kare testi ile değerlendirildi. İstatistiksel olarak önemlilik p< 0.05 değeri ile belirtildi.
BULGULAR
Çalışmaya alınan bruselloz şüpheli 1000 olgunun 652'si kadın ve 348'i erkek olup, yaş aralığı 15-65 yıl arasında değişmektedir. Olgulara ait serum örneklerinden 34 (%0.34)'ü LAT ile iki dakika içinde aglütinasyon vermiş ve B.canis yönünden pozitif olarak kabul edilmiştir. Diğer 966 örnek ise negatif olarak bulunmuştur. Antikor titresinin belirlenmesi amacıyla yapılan MAT ile örneklerin 22 (%0.22)'sinde ≥ 1/48 titre saptanmış ve B.canis yönünden pozitif olarak değerlendirilmiştir (Tablo I). MAT pozitif bulunan 22 hastanın 17'si kadın beşi erkek olup, cinsiyetler arası fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p< 0.05).
TARTIŞMA
B.canis köpeklerde bulaşıcı abortus, epididimit ve testis atrofisine neden olan zoonotik bir etkendir. İnsanlara bulaşması genellikle enfekte hayvanlarla temas ile olmaktadır. İnsanlardaki enfeksiyonlar, düzgün koloni oluşturan "Smooth (S) Brucella" türlerinin (B.abortus, B.melitensis, B.suis) neden olduğu tabloya benzese de genellikle asemptomatik karakterdedir9. S tipi brusella türlerinin aksine B.canis'in kolonileri düzensiz (rough; R) yapıya sahiptir. B.canis'in bu özelliğinden dolayı, rutinde kullanılan S tipi brusella antijenleri ile B.canis enfeksiyonları serolojik olarak teşhis edilememektedir10. Bu çalışmada, B.canis NCTC 10854 suşu kullanılarak hazırlanan R tipi brusella antijeni ile Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvuran bruselloz şüpheli hastalarda B.canis antikorları serolojik olarak araştırılmıştır.
Hastalığın insanlardaki serolojik sıklığını belirlemeye yönelik dünyanın değişik bölgelerinde sınırlı sayıda da olsa çalışmalar yapılmıştır. Almanya'da hastanede yatan hastalarda yapılan bir çalışmada hastalığın seroprevalansı %0.3 olarak bulunmuştur11. Amerika Birleşik Devletleri'nde askeri personelde enfeksiyonun varlığı serolojik olarak araştırılmış ve %0.4 olarak rapor edilmiştir12. Lucero ve arkadaşları6, Arjantin'de B.canis'in küçük bir salgına neden olduğunu ve enfeksiyon kaynağının da aborte köpek fetusları olduğunu bildirmişlerdir. Hastalığın ülkemizdeki varlığını göstermek amacıyla ilk çalışma Diker ve arkadaşları13 tarafından yapılmış ve Bursa ilinde hastalığın seroprevalansı %1.6 olarak rapor edilmiştir. Köksal ve arkadaşlarının14 Adana'da yaptıkları çalışmada ise enfeksiyonun sıklığı %8.3 olarak bildirilmiştir. Ülkemizin değişik bölgelerindeki hastanelere bruselloz şüphesiyle başvuran hastalarda yapılan serolojik taramada B.canis'in sıklığı %3.7 olarak rapor edilmiştir5. Konya'da risk altındaki veteriner hekimler ve köpek barınağı çalışanlarında yapılan bir çalışmada B.canis enfeksiyonu seroprevalansı %9.2 olarak bulunmuştur4. Sayan ve arkadaşlarının5,15 yaptığı iki ayrı çalışmada, bruselloz şüpheli olgularda B.canis seropozitifliği mikroaglütinasyon testi ile %3.8 (68/1746), sağlıklı kan donörlerinde ise LAT ile %1.6 (31/1930) olarak rapor edilmiştir. Bizim çalışmamızda, Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesine bruselloz şüphesi ile başvuran hastalarda B.canis seroprevalansı MAT ile %0.22 olarak tespit edilmiş ve seropozitifliğin cinsiyetler arasında istatistiksel olarak anlamlı fark gösterdiği izlenmiştir (17 kadın, 5 erkek; p< 0.05). Elde ettiğimiz bu veri, kadınların erkeklere göre etkene daha fazla maruz kaldığını vurgulayan Monroe ve arkadaşlarının16 sonuçları ile uyumludur. Sonuç olarak çalışmamızda, bölgemizde bruselloz şüpheli olgularda düşük oranda da olsa B.canis'in varlığı serolojik olarak ortaya konmuş ve kadınların erkeklere göre daha fazla risk altında olduğu görülmüştür. Ülkemiz hastanelerinde, bruselloz için serolojik taramalarda S tipi brusella antijenlerinin yanı sıra R tipi antijenlerin de kullanılmasının, gerek tanı gerekse seroepidemiyolojik verilere katkıda bulunabileceği düşünülmüştür.
KAYNAKLAR
İletişim (Correspondence):
Dr. Zeki Aras,
Konya İl Sağlık Müdürlüğü,
42040 Selçuklu, Konya, Türkiye.
Tel (Phone): +90 332 351 1832,
E-posta (E-mail): zekiaras@hotmail.com