Vajinal Candida glabrata İzolatlarının
Mikrosatellit Gösterge Analizi ile Genotiplendirilmesi ve
DNA Dizi Analizi ile Antifungal Direnç ile İlişkili Mutasyonların Belirlenmesi*
Genotyping
of Vaginal Candida glabrata Isolates Using Microsatellite Marker Analysis
and
DNA Sequencing to Identify Mutations Associated with Antifungal Resistance
Aylin
DÖĞEN1, Hüseyin DURUKAN2, Ahmet Barış GÜZEL3,
Zehra ÖKSÜZ1, Engin KAPLAN4, Mehmet Sami SERİN1,
Ayşe SERİN5, Gürol EMEKDAŞ6, Gönül ASLAN6,
Seda TEZCAN6, Ayşe KALKANCI7, Macit İLKİT8
1 Mersin Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, Farmasötik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Mersin.
1 Mersin University Faculty of Pharmacy, Department of Pharmaceutical Microbiology, Mersin, Turkey.
2 Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Mersin.
2 Mersin University Faculty of Medicine, Department of Obstetrics and Gynecology, Mersin, Turkey.
3 Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Adana.
3 Cukurova University Faculty of Medicine, Department of Obstetrics and Gynecology, Adana, Turkey.
4 Mersin Üniversitesi İleri Teknoloji Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi, Mersin.
4 Mersin University, Advanced Technology Research and Practice Center, Mersin, Turkey.
5 Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Adli Tıp Anabilim Dalı, Adana.
5 Cukurova University Faculty of Medicine, Department of Forensic Medicine, Adana, Turkey.
6 Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Mersin.
6 Mersin University Faculty of Medicine, Department of Medical Microbiology, Mersin, Turkey.
7 Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Ankara.
7 Gazi University Faculty of Medicine, Department of Medical Microbiology, Ankara, Turkey.
8 Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Adana.
8 Cukurova University Faculty of Medicine, Department of Medical Microbiology, Adana, Turkey.
* Bu çalışma, Mersin Üniversitesi Bilimsel Araştırma Proje Birimi tarafından [BAP ECZ F TEB (AD) 2010-5A] desteklenmiştir.
ÖZET
Vulvovajinal kandidoz, vajinitlerin en sık ikinci sebebi olup (%17-39), hemen daima ilk sırada yer alan (%22-50) bakteri vajinitini izlemektedir. Tanı genellikle klinik olarak, mikolojik doğrulama testleri yapılmaksızın konulduğundan ve ampirik tedavi uygulandığından vulvovajinal kandidozun gerçek insidansı bilinmemektedir. Vulvovajinal kandidozda olguların %70-90'ında etken Candida albicans'dır, ancak son yıllarda albicans dışı Candida türlerinde, özellikle de C.glabrata enfeksiyonlarında artış dikkati çekmektedir. Azol ilaç tedavisine azalmış duyarlılığı nedeniyle C.glabrata enfeksiyonlarının klinik önemi artmış olup epidemiyoloji ve popülasyonuna ilişkin bilgiler sınırlıdır. Bu çalışmada, Çukurova Bölgesinde vajinal örneklerden izole edilen C.glabrata izolatlarının mikrosatellit göstergeler ile genotiplendirilmesi, antifungal duyarlılık profilinin araştırılması ve fenotipik azol direncine neden olabilen moleküler mekanizmaların belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmaya, akut (n= 11) ve rekürren (n= 14) vulvovajinal kandidoz tanılı olgular ile vajinit bulgusu olmayan kontrol grubundan (n= 9) izole edilen 34 vajinal C.glabrata suşu ve referans C.glabrata CBS 138 (ATCC 2001) suşu olmak üzere birbirleriyle ilişkisiz toplam 35 C.glabrata suşu dahil edilmiştir. Bu izolatlar, üç mikrosatellit göstergenin (RPM2, MTI ve Cg6), değişken sayıdaki uç tekrarlarındaki farklılıklarına dayalı, çoklu lokus gösterge analizi (Multiple-locus variable number tandem repeat analysis) ile genotiplendirilmiştir. Mikrosatellit gösterge analizi, RPM2, MTI ve Cg6 mikrosatellitlerinin PCR amplifikasyonu ve elde edilen ürünlerin kapiller elektroforezi ile yapılan fragment uzunluk analizi ile gerçekleştirilmiştir. Her bir suş için, bir gen (CgERG11) ve dört lokus (CgPDR1, NTM1, TRP1 ve URA3)'un DNA dizi analizleri yapılmış ve antifungal direnç ile ilişkili olabilecek mutasyonlar araştırılmıştır. CLSI M27-A3 belgesine göre 13 antifungal ilaç ve borik asidin in vitro duyarlılık profili belirlenmiş ve fenotipik ilaç direnci ile genotip ve belirlenen mutasyonlar arasındaki olası ilişki sorgulanmıştır. Çalışmamızda, C.glabrata CBS 138 suşu tüm antifungal ilaçlara duyarlı bulunmuş; 34 vajinal C.glabrata izolatından 1 (%2.9)'i flukonazol, 13 (%38.2)'ü itrakonazol ve 3 (%8.8)'ü vorikonazole doza bağlı duyarlı olarak saptanmış; bu antifungallere karşı dirençli izolata rastlanmamıştır. Klotrimazol direnci ise yalnızca 3 (%8.8) suşta izlenmiş; ancak genotip ve fenotipik direnç arasında ilişki olmadığı belirlenmiştir (p> 0.05). Mikrosatellit gösterge analizine göre 13 farklı genotip saptanmış ve yöntemin ayırt etme gücü yüksek (DP= 0.877) bulunmuştur. Sonuç olarak, C.glabrata izolatlarının genotiplendirmesinde mikrosatellit gösterge analizinin hızlı ve uygulanabilir bir yöntem olduğu, ancak ayırt etme gücünün yüksek olmakla birlikte ideal olmadığı belirlenmiştir. Fenotipik direnç testi ile mutasyon arasındaki ilişkinin doğrulanması için daha geniş örnek hacmine sahip, ileri çalışmaların yapılması gerektiği düşünülmüştür.
Anahtar sözcükler: Candida glabrata; genotiplendirme; antifungal test; flukonazol; klotrimazol; mikrosatellit gösterge; vajinit; kandidoz.
ABSTRACT
Vulvovaginal candidosis is the second most common cause of vaginitis (17-39%) after bacterial vaginosis (22-50%). Since the diagnosis of vulvovaginal candidosis mainly depends on clinical findings without mycologic confirmatory tests and treated empirically, the actual incidence rate of vulvovaginal candidosis is unknown. Approximately 70-90% of vulvovaginal candidosis cases are caused by Candida albicans, however the increasing incidence of C.glabrata infections and its reduced susceptibility to azole drug therapy have generated increasing attention. The epidemiology and population structure of vulvovaginal candidosis due to C.glabrata are poorly characterized. This study was aimed to genotype the C.glabrata strains isolated from vaginal samples in Cukurova region, Turkey by microsatellite markers, to investigate the antifungal susceptibility profiles of the strains and to determine the molecular mechanisms leading to phenotypical azole resistance. A total of 34 unrelated vaginal C.glabrata strains isolated from patients with acute (n= 11) and recurrent (n= 14) vulvovaginal candidosis, control group (n= 9) without vaginitis symptoms, and a reference strain of C.glabrata CBS 138 (ATCC 2001) were included in the study. These isolates were genotyped using multiple-locus variable number tandem repeat analysis of three microsatellite markers (RPM2, MTI, and Cg6). Analysis of microsatellite markers was performed by fragment size determination of RPM2, MTI, and Cg6 PCR products through capillary electrophoresis. For each of the evaluated strains, DNA sequence analysis was performed for one gene (CgERG11) and four loci (CgPDR1, NTM1, TRP1, and URA3) to detect mutations possibly associated with antifungal resistance in each strain. In vitro susceptibility profiles of the strains to 13 antifungals and boric acid were determined according to CLSI document M27-A3 to investigate possible relationships between detected mutations and phenotypic resistance. C.glabrata CBS 138 strain was found to be susceptible to all the antifungals tested, while one of (%2.9) 34 vaginal C.glabrata isolates was found to be dose-dependent susceptible to fluconazole, 13 (38.2%) to itraconazole and 3 (8.8%) to voriconazole. No resistant strain were detected in the study population. Only three isolates were found to be resistant to clotrimazole (8.8%), however no relationship was identified between the genotypes and phenotypic resistance (p> 0.05). Thirteen genotypes were detected by microsatellite marker analysis, with high discrimination power (DP= 0.877). As a result, microsatellite marker analysis was validated as a rapid, reliable method for genotyping C.glabrata strains with good, but not optimal discriminatory power. Further studies examining larger numbers of isolates are needed to verify possible relationships between mutations and phenotypic resistance.
Key words: Candida glabrata; genotyping; antifungal testing; fluconazole; clotrimazole; microsatellite marker; vaginitis; candidosis.
Geliş Tarihi (Received): 07.08.2012 • Kabul Ediliş Tarihi (Accepted): 29.09.2012
GİRİŞ
Kadınların yaklaşık %75'i yaşamları boyunca en az bir kez, bunların da %40-50'si ikinci kez vulvovajinal kandidoz (VVK) atağı geçirmektedir. Olguların %5'inde ise rekürren VVK olarak tanımlanan ve son 12 ay içerisinde mikolojik yöntemlerle kanıtlanmış en az dört VVK atağı bildirilmektedir1,2. VVK etkenleri arasında en sık (%70-90) saptanan tür Candida albicans'dır; ancak son 20 yılda diğer Candida türlerinde ve özellikle C.glabrata enfeksiyonlarında artış dikkati çekmektedir2,3. C.albicans'ın etken olduğu VVK'da klinik ve mikolojik yanıt genellikle çok iyi iken, başta C.glabrata olmak üzere albicans dışı kandida türleri ile oluşan rekürren VVK olgularında antifungal ilaç direnci önemli bir sorundur4,5. Azol grubu antifungallere karşı duyarlılığın azalması, C.glabrata enfeksiyonlarının tedavisinin geç ve güç olmasına neden olur6,7. Bu çalışmada, Çukurova bölgesinde vajinal örneklerden izole edilen C.glabrata izolatlarının mikrosatellit göstergeler (RPM2, MTI ve Cg6) ile genotiplendirilmesi, antifungal duyarlılık profilinin araştırılması ve fenotipik azol direncine neden olabilen moleküler mekanizmaların belirlenmesi amaçlanmıştır.
GEREÇ ve YÖNTEM
Candida glabrata İzolatları
Çalışmaya, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Mikoloji Bilim Dalından sağlanan 34 vajinal C.glabrata izolatı dahil edildi. Suşların 11'i akut VVK, 14'ü rekürren VVK ve 9'u vajinit bulgusu ve rekürren VVK öyküsü olmayan olgulardan elde edilmişti. Kontrol olarak C.glabrata ATCC 2001 (CBS 138) referans suşu (Mantar Biyoçeşitlilik Merkezi, Utrecht, Hollanda) kullanıldı.
İzolatların tür düzeyinde tanımlanması ve doğrulanması; (i) insan serumunda 37°C'de 24 saat içinde çimlenme borusu oluşturmama, (ii) mısırunu-Tween 80 agarda eşeysiz sporların varlığı ancak gerçek hiflerin yokluğu ve (iii) API 20C AUX ticari kiti (bioMérieux, Fransa) ile yapıldı.
Antifungal Duyarlılık Testi
Antifungal testler, RPMI 1640 besiyeri kullanılarak mikrodilüsyon yöntemiyle CLSI önerilerine göre gerçekleştirildi8. Kısaca, her ilaç için minimum inhibisyon konsantrasyonu (MİK) tanımlandı ve izolatların duyarlılık profillerinin sınıflandırılmasında kullanıldı. Buna göre; (1) Flukonazol (FLU), MİK: 8 µg/ml duyarlı (S), MİK 16-32 µg/ml doza bağlı duyarlı (S-DD), MİK 64 µg/ml dirençli (R); (2) İtrakonazol (ITR), MİK 0.125 µg/ml S, MİK 0.25-0.5 µg/ml S-DD, MİK 1 µg/ml R; (3) Amfoterisin B (AMB), MİK 1 µg/ml S; (4) 5-Flusitozin (5-FU), MİK 4 (µg/ml) S, MİK 8-16 µg/ml intermediate (I), MİK 32 µg/ml R olarak değerlendirildi. Ancak diğer antifungal ilaçlar için önerilen direnç sınır değerine rastlanmadı9. Antifungal duyarlılık test sonuçları MİK dağılımlarına göre rapor edildi ve her ilaç için MİK50 ve MİK90 değerleri verildi. CLSI önerileri doğrultusunda, C.krusei ATCC 6258 ve C.parapsilosis ATCC 22019, kontrol izolatı olarak kullanıldı8,10.
Antifungal ilaç konsantrasyonları deney öncesinde belirlenen aralıklarda incelendi: AMB (0.03-1 µg/ml); FLU (0.03-16 µg/ml); ITR (0.06-0.5 µg/ml); vorikonazol (VOR, 0.125-2 µg/ml); ketokonazol (KET, 0.25-8 µg/ml); mikonazol (MICO, 0.007-0.5 µg/ml); ekonazol (ECO, 0.06-1 µg/ml); tiyokonazol (TIO, 1-8 µg/ml); klotrimazol (CLO, 0.03-0.25 µg/ml); sulkonazol (SUL, 0.125-2 µg/ml); nistatin (NYS, 2-16 µg/ml); 5-FU (0.125-2 µg/ml); terbinafin (TER, 0.5-4 µg/ml) ve borik asit (BA, 3.28-419.84 µg/ml).
DNA Ekstraksiyonu, PCR ve Dizi Analizi
Vajinal C.glabrata izolatları ile referans suşun genomik DNA ekstraksiyonu Turin ve arkadaşları11 tarafından önerilen yönteme göre yapıldı ve daha sonra CgERG11, CgPDR1, RPM2, MTI, Cg6, NMT1, TRP1 ve URA3 gen ve fragmentleri amplifiye edildi.
Mikrosatellit PCR Amplifikasyonu
RPM2, MTI ve Cg6 mikrosatellit primerleri kullanılarak mikrosatellit uzunluk polimorfizmleri belirlendi12. PCR reaksiyonu; 1x PCR buffer (20 mM Tris HCl, pH 8.4, 50 mM KCl), 0.2 mM her bir dNTP (Fermentas, Almanya), 0.25 mM her bir ileri (FAM ile işaretli) ve geri primeri (Tablo I), 5 µl genomik DNA ve 1.25 U Taq DNA polimeraz (New England Biolabs, Almanya) 50 µl'lik reaksiyon karışımı içerisinde yapıldı. PCR amplifikasyonu başlangıç denatürasyonu 95°C'te 5 dakika, 40 siklus 95°C'te 30 saniye, 54°C'te 30 saniye, 54°C, 55°C ve 56°C'de (RPM2, Cg6 ve MT1 için sırasıyla) 45 saniye ve son uzama için 72°C'de 5 dakika olmak üzere ısı döngü cihazında (TC-Pro, Almanya) yapıldı.
Fragment Uzunluklarının Belirlenmesi
PCR ürünleri, GeneScan-500 (ROX) büyüklük standardı kullanılarak ABI 3100 genetik analiz sistemi (Applied Biosystems, Fransa) ile incelendi. Fragment uzunlukları "GeneScan 3.7 analysis software" programı ile belirlendi12.
Mikrosatellit Gösterge Analizi
Her bir mikrosatellit gösterge için belirlenen fragment büyüklükleri "Arlequin 3.52" programı ile analiz edilerek izolatların mikrosatellit varyasyonlarına göre genotipleri belirlendi ve ayırt etme değeri (Discriminatory Power; DP= 0.8770 ± 0.0384) Arlequin 3.5 programı ile hesaplandı13.
DNA Dizi Analizi
CgERG11 gen ve CgPDR1, NTM1, TRP1 ve URA3 lokus primerleri kullanılarak her bölge için PCR amplifikasyonu yapıldı12. Her bir hedef bölge için PCR reaksiyonu; 1x PCR buffer (20 mM Tris HCl, pH 8.4 ve 50 mM KCl), 0.2 mM her bir dNTP (Fermentas, Almanya), 0.25 mM her bir ileri (FAM ile işaretli) ve geri primeri (Tablo II), 5 µl genomik DNA ve 1.25 U Taq DNA polimeraz (New England Biolabs, Almanya) 50 µl'lik reaksiyon karışımı içerisinde yapıldı. PCR amplifikasyonu; başlangıç denatürasyonu 95°C'de 5 dakika, 40 siklus 95°C'de 30 saniye, 55°C (NMT1, URA3 ve TRP1 için), 56°C'de (PDR1 için) ve 60°C (ERG11 için) 30 saniye, 72°C 45 saniye ve son uzama için 72°C'de 5 dakika olmak üzere uygulandı. PCR ürünleri saflaştırıldıktan sonra, her bir primer çiftinin ileri primerleri kullanılarak RefGen Biyoteknoloji ve Araştırma merkezi ODTÜ, Ankara'da sekans reaksiyonları yapıldı.
Dizi Analiz Sonuçlarının Yorumlanması
ClustalX (ver. 1.83) programında her iki zincir karşı karşıya getirildi ve hizalandı. Sonra, GENDOC (ver. 2.6.002) DNA dizi analizi programında, uç kısımlardaki fazla hizalanmamış diziler kırpıldıktan sonra, son konsensus dizi şeklinde kaydedildi. Her bir izolata ait dizisi çıkarılmış olan bu gen bölgeleri, Gen-Bankası veri tabanında yayınlanmış referans dizi verileri ile karşılaştırıldı ve gen bölgesindeki özgül nükleotid değişiklikleri ve olası diğer polimorfik bölgeler belirlendi.
İstatistiksel Analiz
İstatistiksel analiz için SPSS paket programı ver. 17.0 (SPSS Inc. USA) kullanıldı. Nonparametrik Kruskal-Wallis testi uygulandı ve p< 0.05 değeri anlamlı kabul edildi.
BULGULAR
Çalışmamızda, 34 klinik C.glabrata izolatından 1 (%2.9)'i FLU, 13 (%38.2)'ü ITR ve 3 (%8.8)'ü VOR'e doza bağlı duyarlı (S-DD) olarak saptanmış; yalnızca 3 (%8.8) izolat CLO'e dirençli bulunmuştur (Tablo III). Referans C.glabrata CBS 138 suşunun tüm antifungal ilaçlara duyarlı olduğu belirlenmiştir. Mikrosatellit primerler kullanılarak yapılan fragment uzunluğuna göre 13 farklı genotip saptanmış (Tablo IV) ve dizi analiz sonucuna göre fenotipik antifungal direnç ve dizi analizi arasında baz ve aminoasit düzeyinde değişkenlik belirlenmiştir (Tablo V, Tablo VI). CLO'e dirençli üç izolatın farklı genotiplerde (genotip 2, 5 ve 13) yer aldığı; FLU S-DD bir izolatın genotip 6; VOR S-DD 3 izolatın genotip 2 (n= 2) ve 5 (n=1); ITR S-DD 13 izolatın genotip 2 (n= 3), 3 (n= 1), 5 (n= 2), 6 (n= 3), 7 (n= 1), 10 (n= 2) ve 12 (n= 1) içinde bulunduğu izlenmiştir. Yalnızca iki izolat (no. 5 ve 10) hem ITR hem de VOR'e S-DD bulunmuştur. CLO'e dirençli üç izolat akut VVK, rekürren VVK ve kontrol olmak üzere üç ayrı olguda görülmüştür. FLU S-DD bir izolatın akut VVK; VOR S-DD üç izolatın akut VVK (n= 1) ve rekürren VVK (n= 2); ITR S-DD 13 izolatın akut VVK (n= 5), rekürren VVK (n= 5) ve kontrol (n= 3) olgulardan izole edildiği belirlenmiştir. Genotip ile direnç veya S-DD arasındaki ilişki istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (p> 0.05).
TARTIŞMA
Klinik örneklerden izole edilen C.glabrata izolatlarının tiplendirilmesinde elektroforetik karyotiplendirme, "multilocus sequence typing (MLST)", probla "southern-blot" ve "randomly amplified polymorphic DNA (RAPD)" yöntemleri kullanılmıştır14,15,16,17,18. Günümüzde ise tiplendirme için daha çok 2-6 nükleotidin "short tandem repeat"i olarak tanımlanan ve yüksek polimorfizm gösteren mikrosatellit gösterge (MG)'ler önerilmektedir19. Ayrıca, MG'lerin MLST'den daha iyi ayırım gücü sağladığı bildirilmiştir19. MG ile tiplendirme; güvenilir, ayırt edici ve uygulaması kolay bir yöntem olarak tarif edilmiş; ancak güvenilirliğin kontrolü için test sırasında referans bir suşun kullanılması önerilmiştir20.
Berila ve Subik12 38 vajinal C.glabrata izolatının genetik çeşitliliği ile ilaç direnci arasındaki ilişkiyi araştırmış; 3 mikrosatellit, 4 lokus ve 1 gen primerleri kullanmış ve 14 genotip belirlemişlerdir. Yazarlar, H576Y aminoasit grubu içinde tanımlanan azol direncinden sorumlu PDR1p bölgesini göstermişlerdir. Yine Berila ve arkadaşları21, çeşitli klinik örneklerden izole edilen 38 C.glabrata suşundan FLU'e dirençli altı C.glabrata izolatında CgPDR1 ve CgERG11 genlerindeki mutasyonları araştırmış; her bir izolatta CgPDR1p'de L347F ve H576Y mutasyonlarını CgPDR1 gen fragmentini kullanılarak PCR ile tanımlamışlardır. Bu durum, C.glabrata PDR1 mutant suşlarının FLU direncinden sorumlu olduğunu göstermiştir. Araştırıcılar, beş izolatta ise CgERG11p 14C-lanosterol-dimetilazda E502V mutasyon bölgesini de içeren H576Y bölgesini tanımlamışlar; ayrıca, ITR'a dirençli, FLU'e duyarlı dört izolatta CgCDR2 bölgesinde ekspresyonun arttığını belirlemişlerdir21. Grenouillet ve arkadaşları22, 127 C.glabrata izolatını MLVA (Multiple-locus variable-number tandem-repeat analysis) ile araştırmışlar; altı MG kullanarak 37 farklı genotip saptamışlar ve yalnızca dört gösterge kullanarak en yüksek ayırt etme gücüne (DP= 0.902) ulaşmışlardır. Abbes ve arkadaşları19, birbirleriyle ilişkili 85 ve ilişkisiz 118 olmak üzere toplam 203 C.glabrata izolatını eski (RPM2, MTI ve ERG3) ve yeni (GLM4, GLM5 ve GLM6) altı MG ile tanımlamışlar; yeni göstergelerin çok seçici olduğunu ve gerek her iki grupta yer alan izolatların ayırt edilmesinde, gerekse mikrovaryasyonların saptanmasında çok yararlı bir tiplendirme sistemi olduğunu kaydetmişlerdir. Foulet ve arkadaşları20 birbirleriyle ilişkisiz 138 C.glabrata suşunu üç adet MG (RPM2, MTI ve ERG3) ile 23 genotipe ayırmış ve ayırt etme gücünü 0.84 olarak bildirmişlerdir. Shen ve arkadaşları23 da, RT-PCR ile FLU'e dirençli dokuz, FLU S-DD dokuz ve FLU'e duyarlı 10 olmak üzere toplam 28 C.glabrata izolatında ERG11, CDR1 ve CDR2 gen ekspresyonu değişikliklerini araştırmışlar; FLU'e dirençli suşlarda ERG11 ve CDR1'in duyarlı olanlara göre daha fazla eksprese edildiğini, CDR2 regülasyonunda ise artış olduğunu bildirmişlerdir.
Dodgson ve arkadaşları16 farklı coğrafi bölgelerden sağlanan 107 klinik C.glabrata izolatını MLST ile incelemiş ve beş majör "clade" saptamışlardır. Lin ve arkadaşları17 ise, 80 suşu MLST ve PFGE ile incelemiş, 15 sekans tipi ve 54 genotip tanımlamıştır. Marol ve Yücesoy18, yoğun bakım ünitelerinde yatan hastalara ait klinik örneklerden izole edilen 70 Candida suşunun 42'sini C.albicans, 16'sını C.glabrata ve 12'sini C.tropicalis olarak tanımlamışlar; tüm izolatların AMB'ye duyarlı, 42 C.albicans'ın FLU'e duyarlı, beş C.glabrata ve dört C.tropicalis suşunun FLU S-DD, beş C.glabrata suşunun ise dirençli olduğunu kaydetmişlerdir. Ayrıca, bu suşların OPE-3, OPE-18, RP4-2 ve AP50-1 primerlerini kullanarak RAPD-PCR ile farklı RAPD paternlerini gösterdiğini ve enfeksiyon etkeni Candida suşlarının endojen kaynaklı olduğunu bildirmişlerdir. Ferrari ve arkadaşları24, fare modelinde yaptıkları çalışmada CgPDR1 hiperaktif allellerinin varlığının FLU ile tedavinin başarısızlığında rol oynadığını bildirmişlerdir. Vandeputte ve arkadaşları25, C.glabrata'nın mitokondrial DNA'sında kısmen veya tamamen görülen mutasyonlarında mikroorganizmanın azol direnci ile solunum yetersizliği arasında ilişki olduğunu, solunum kapasitesinin azaldıkça azollere karşı aşırı duyarlılığın PDR gen düzenleyici mekanizmasının anlaşılmasını zorlaştırdığını bildirmişlerdir.
Çalışmamızda, mikrosatellit göstergeler ile 34 vajinal C.glabrata suşunun 13 genotipe ayrıldığı (Tablo IV) ve anılan yöntemin DP gücünün yüksek (0.87) olduğu gösterilmiştir. Ayrıca, 14 antifungal ilaçtan yalnızca CLO'e (%8.6) direnç görülmüştür. FLU, ITR ve VOR için S-DD oranları sırasıyla, %2.8, %38.2 ve %8.8 olarak saptanmıştır (Tablo III). Çalışmamızda, fenotipik antifungal direnç ve dizi analizi sonuçları karşılaştırıldığında baz ve aminoasit düzeyinde değişkenlik görülmüştür (Tablo V, Tablo VI). Ancak, genotip ile hasta grupları veya direnç ya da S-DD arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmamıştır (p> 0.05). Bu bulguların antifungal tedaviye direnç gösterebilen C.glabrata enfeksiyonlarının epidemiyolojisinin aydınlatılmasına katkı sağlayacağı ve antifungal ilaca klinik yanıtın derecesi ile doğrulanabileceği düşünülmüştür. C.glabrata'nın gen polimorfizmleri ile antifungal direnç mekanizmalarını araştırmaya yönelik daha çok izolat ile yapılacak çalışmalar konuya ilişkin bilgilerimizin derinleşmesine yardımcı olacaktır. Candida vajinitinin tedavisinde önemli adımlardan birisinin de klinisyen ile mikrobiyolog arasındaki işbirliği olduğu unutulmamalıdır.
KAYNAKLAR
İletişim (Correspondence):
Yrd. Doç. Dr. Aylin Döğen,
Mersin Üniversitesi Eczacılık Fakültesi,
Farmasötik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı,
33169 Yenişehir, Mersin, Türkiye.
Tel (Phone): 90 324 3412815,
E-posta (E-mail): aylinats@hotmail.com